bir şeyle mücadele etmek

Meanings of "bir şeyle mücadele etmek" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

	Category	Turkish	English
Phrasals
1	Phrasals	bir şeyle mücadele etmek	face up v.
2	Phrasals	bir şeyle mücadele etmek	compete against something v.
3	Phrasals	bir şeyle mücadele etmek	grapple with something v.

Meanings of "bir şeyle mücadele etmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

	Category	Turkish	English
Phrasals
1	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	struggle with (someone or something) v.
Moreover, Georgia has also had to struggle with some quite special problems. Üstelik Gürcistan da oldukça özel bazı sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. More Sentences
2	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	wrangle with v.
We have really had to wrangle with the Council over both issues. Her iki konuda da Konsey ile gerçekten mücadele etmek zorunda kaldık. More Sentences
3	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	wrestle with (something) v.
This electoral mission will therefore have to wrestle with the authorities in Phnom Penh. Dolayısıyla bu seçim misyonu Phnom Penh'deki yetkililerle mücadele etmek zorunda kalacaktır. More Sentences
4	Phrasals	(biriyle veya bir şeyle) mücadele etmek	campaign against (someone or something) v.
5	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	jostle with (someone or something) v.
6	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	compete against (someone or something) v.
7	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	compete with (someone or something) v.
8	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	contend with (something) v.
9	Phrasals	(biriyle/bir şeyle bir şey) için mücadele etmek	contend with (someone or something) for (something) v.
10	Phrasals	(biriyle/bir şeyle bir şeyi) kazanmak için mücadele etmek	contend with (someone or something) for (something) v.
11	Phrasals	(bir şeyi almak için biriyle/bir şeyle) mücadele etmek/vermek	grapple with (someone or something) v.
12	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	grapple with (something) v.
13	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	struggle against (someone or something) v.
14	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	struggle with (something) v.
15	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	tussle with (someone) v.
16	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	wrangle with (something) v.
Idioms
17	Idioms	(bir şeyle) mücadele etmek	be in the throes of v.
18	Idioms	(biriyle/bir şeyle) saç saça baş başa kavga etmek/mücadele etmek	fight (someone or something) tooth and claw v.
19	Idioms	biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek	give someone or something a (good) run for their money v.
20	Idioms	biriyle/bir şeyle kıran kırana mücadele etmek	give someone or something a (good) run for their money v.
21	Idioms	biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek	give someone or something a run for their money v.
22	Idioms	biriyle/bir şeyle kıran kırana mücadele etmek	give someone or something a run for their money v.
23	Idioms	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	make war (on someone or something) v.